9 Mart 2022 Çarşamba

6 LI KOAİSYON KORKUTTU

 Dünya, demokrasilerin gerileyip otokrasi lerin güçlendiği, zorlu bir dönemden geçiyor. Türkiye, dengesi değişen bu tahterevallide, zayıf da olsa demokratik kefedeydi. Ama son 10 yılda, tek adam yönetimine geçti ve otokrasiye evrildi. Sonuç ortada: Kontrolsüz güç, kutuplaşmış toplum, işlevsiz meclis, bağımlı yargı, tarafgir medya ve fren sistemini kaybetmiş bir Saray yönetiminin kutuplaştırarak felakete sürüklediği bir ülke... 

Şimdi Türkiye, yıktığını yeniden yapmaya çalışıyor.



Muhalefetteki alti parti liderinin imzaladığı deklarasyon, başkanlık sisteminden, parlamenter sisteme dönüş vaat ediyor. Erdoğan'ın harap ettiği yapıyı yeniden kazandırma ve güçlendirme sözü veriyor: Bağımsız yargı, güçlü parlamento,özgür medya, sembolik Cumhurbaşkanı, özerk üniversite, kadın-erkek eşitliği, inanç özgürlüğü, laik devlet... Nasıl ki tek adam yönetiminin bedelini en ağır ödeyen Almanya, bir daha aynısını yaşamamak için savaş sonrası sistemini

yenileyip merkezi gücü dağıtan, diyalog ve uzlaşmaya dayanan bir demokratik rejim inşa ettiyse, Türkiye'de son 10 yılın dersleriyle, bir arada yönetme temalı bir rehabilitasyon dönemine hazırlanıyor. 


Bu buluşma, merkez sağ ve merkez solda muhtemel koalisyonun ortakları olarak görülebilir. 

Şimdi kararsız seçmen, en azından Erdoğan'ın alternatifinin ne olduğunu ve kendisine ne vaat ettiğini somut olarak biliyor. Ancak kitlelerin öncelikli talebi ve acil ihtiyacı parlamenter demokrasi değil;


yoksulluğa itilen toplum, acilen ekonomik krize el konmasını, işsizliğe, yoksulluğa, geçim derdine çare bulunmasını bekliyor. Altılı mutabakatın önündeki acil hedef, mutfaktaki yangını söndürmek olmalı... Malum; demokrasi kitabı, ancak tok karnına okununca anlaşılabiliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder