7 Şubat 2019 Perşembe

Devir AKP Devri, var mı itirazı Olan


                                                    Devir AKP Devri, var mı itirazı Olan
Türkiye AKP‘nin 18 yıl içinde resmen evrim geçirdi.  Kişisel darbelerle farklı isimler altında orduya emniyete odalara basına   hakim ve savcılara darbe yapılarak tüm taşlar yerinden oynatıldı.  Sonra sıra siyasete geldi. HDP'den ,CHP den ,başkanlar milletvekilleri halkın seçimine saygı duymaksızın tutuklatıldı. Bu süreçte on binlerce kişi kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) işten atıldı ve 16 Nisan'da yapılan referandum ile cumhurbaşkanlığı sistemine ve tek adamlığın aslında beceriksizlik gösterdiği bir döneme geçildi. İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
 Seçildiği günden beri yasama, yürütme ve yargı üzerinde etkisi bilinen ama tarafsız yargı sözleriyle halkın aklıya dalga geçen ümmetin lideri OHAL ilanıyla bu etkisini kalıcılaştırdı ve 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile de bunu yasal hale soktu.
Basın kuruluşlarının kapatılmasıyla birlikte siyasi partilerin mesajlarını halka ulaştırmasını zorlaştı,  taraflı bir basın yayın organı yarattı. Siyaset yapılacak bütün demokratik kanallar kapatıldı. Darbe girişimini bir fırsat olarak görüp darbecilerle hesaplaşmak yerinde bu girişimi de bir baskı aygıtına dönüştürerek kendi çıkarı için mazlumları muhalifleri aydınları cezalandıran bir iktidarın dayattığı yeni rejim açık bir darbe rejimi olmaktan geri kalmadı. Türkiye ve tüm yurttaşlarımız çifte darbe mağduru oldu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hâl (OHAL), 20 Temmuz'da ikinci senesini doldurdu
İlgili resmi kurumlar herhangi bir sayı açıklamadı ancak BBC Türkçe'nin akademisyen ihraçlarının başladığı 1 Eylül 2016'dan bu yana derlediği verilere göre, Türkiye'de son bir yılda en az 23 bin 427 akademisyen ya kadro hakkını kaybetti, ya ihraç edildi ya da çalıştığı üniversite kapatıldığı için işsiz kaldı.
Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde binlerce öğrencinin hali hazırda eğitimini sürdürdüğü 15 vakıf üniversitesi, Öve öve bitiremedikleri ‘’sayın hoca efendi’’ dedikleri  'Fethullah Gülen cemaati ile ilişkisi olduğu' gerekçesiyle kapatıldı.
Bu üniversitelerde çalışan idari personelin net sayısı bilinmiyor. Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) sitesinde belirtilen rakamlara göre ise 3 bin 808 öğretim görevlisi işsiz kaldı.
Kapatılan üniversitelerin garantörü olan bazı üniversiteler, binlerce öğrenci kabul edecek kapasitede yeterli derslikleri ve akademisyenleri olmadığı gerekçesiyle öğrencileri kabul etmedi.
Bunların ardından YÖK karar değiştirerek kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin yeniden tercih yapacağını duyurdu ve binlerce öğrenci, üniversiteye ilk giriş puanlarıyla yeniden tercih yaptı. Kısacası
Ortalık toz duman Irkçılık ve ötekileştirilme sınıflandırılma olayı Üniversitelerden Sokaklara taşmış durumda. Kılık kıyafet bile artık toplumun her kesiminde ciddiyetle ele alınmaya başladı. Sokaktaki kadınların şort giydi elbise giydi diye saldırıya uğraması, Aydın kesimin yerini yavaş yavaş cahil bir topluma bıraktığı, din ile siyasetin bir arada yürütüldüğü hatta din ’in parayla satıldığı, karanlık bir geleceğe bırakılan bu ülkenin geldiği noktayı ortaya koymaktadır.