7 Ağustos 2023 Pazartesi

Milyon Kişinin Gıda Güvenliği Bulunmuyor

 

                                  

Dünya çapında gıda fiyatlarındaki yüksek artışlar bir küresel krize dönüşmüş, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklara, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde sosyal huzursuzluklara neden oldu. Bu krizin nedeni olarak tarım ürünleri üreten ülkelerdeki kuraklıklar ve petrol fiyatlarındaki artışlar gösterildi Dünya ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, küresel ısınma ve bölgesel çatışmaların neden olduğu gıda krizi nedeniyle milyonlarca kişinin hayatı tehlike altında.

Birçok ülkede devam eden kuraklık ve çatışmalarla Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle tahıl sevkiyatındaki aksamalar gıda krizini derinleştirirken milyonlarca kişi açlık tehdidiyle karşı karşıya kaldığı Bilgisi verildi.

Birleşmiş Milletler (BM), gerekli tedbirler alınmadığı takdirde mevcut gıda krizinin 2023'te küresel çapta bir felakete dönüşebileceği uyarısı yaptı.

Dünya Gıda Programına göre, 45 ülkede yaklaşık 50 milyon insan kıtlığın eşiğinde.

Dünya genelinde 800 milyondan fazla kişi ise her gece yatağa aç girerken, Uluslararası Para Fonu (IMF) ise büyük fiyat dalgalanmalarının gıda güvensizliğini artırması nedeniyle dünyanın bir gıda kriziyle karşı karşıya olduğu uyarısı yaptı.

Afrika'da farklı nedenlerden ötürü uzun süredir etkili olan gıda krizi nedeniyle milyonlarca kişinin hayatı tehlike altında.

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Afrika kıtasında iklim değişikliği, çatışmalar, Kovid-19 salgını ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi nedenlerle her 5 kişiden biri sağlıklı beslenemiyor.

Somali başta olmak üzere Kenya, Nijerya, Güney Sudan, Çad ve Etiyopya'daki yetersiz yağışlar nedeniyle kuraklık etkisini artırırken bazı ülkeler ise 1980'lerden bu yana görülen en şiddetli kuraklık ile karşı karşıya.

Kuraklıkla 2019'da çöl çekirgelerinin tarım arazilerini istilası sonrası tarımsal üretimin gerilemesi, iç çatışmalar ve terör saldırıları, Ukrayna-Rusya savaşı ile tahıl sevkiyatının aksaması ve Kovid-19 salgınının ekonomiye olumsuz etkisi de gıda krizini tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Gıda krizi nedeniyle hayvanlar da can verirken, milyonlarca aile de evini terk etmek zorunda kaldı.

Etiyopya'da ordu ve isyancı TPLF arasında Kasım 2020'den bu yana süren çatışmalar büyük bir insani krize yol açtı.

Ülkenin kuzeyindeki Tigray, Afar ve Amhara bölgelerinde yaklaşık 5 milyon kişi çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Taraflar gıda sevkiyatı için zaman zaman ateşkes kararı alsa da sevkiyat için güvenli hat tam anlamıyla oluşturulamıyor.

Ülkenin kuzeyinde yaklaşık 11 milyon kişi gıda yardımına ihtiyaç duyuyor.

Kenya'nın kuzeyinde mevsim normallerinin altındaki yağışlar nedeniyle 3,1 milyon kişi gıda sıkıntısı yaşıyor.

Batı Afrika ülkesi Nijerya'nın 16 eyaletinde 10 milyona yakın kişi ise açlık tehlikesi altında.

Yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip Güney Sudan'da 7 milyon kişi açlık riskiyle karşı karşıya kalırken, Orta Afrika ülkesi Çad'da ise 2,1 milyon kişi açlığa teslim oldu.

Kuraklık nedeniyle hayvanlar can veriyor

Doğu Afrika'da kuraklık ve gıda krizi insanlar kadar hayvanları da olumsuz etkiliyor.

Kenya'nın en büyük parklarından biri olan Tsavo Milli Parkı'nda son bir yılda kuraklık ve gıda krizi nedeniyle 109 fil ve 40'dan fazla zebra can verdi.

Yiyecek ve su bulamadığı için can veren hayvanların kokusu nedeniyle turistler bazı bölgelerde maske ile dolaşmak zorunda kalıyor.

Kuraklığın 2023'e kadar uzayabileceğinden endişe edilirken yaban hayvanlarının yanı sıra çiftlik hayvanları da can veriyor ve bu da kıtlığa neden oluyor.

Afrika'da gıda krizine karşı çeşitli önlemler alınırken uluslararası alanda da yardım çağrısı yapılıyor.

BM Dünya Gıda Programı (WFP), Etiyopya ve Somali'nin de bulunduğu bazı ülkelere insani krizle mücadeleye destek olmak amacıyla 120 bin ton buğday gönderdi.

Doğu Afrika'ya yardım için 6 ay boyunca 327 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu açıklayan WPF, bu fonun sadece 64 milyonunun toplanabildiğini kaydetti.

Kenya hükümeti gıda sorununa karşı özel bütçe ayırırken kuraklığı gerekçe göstererek, 2012'de yürürlüğe giren genetiği değiştirilmiş (GDO) tarım ürünlerine ilişkin yasağı kaldırdı.

Türkiye merkezli STK'lar da kuraklıktan etkilenen ülkelere yardım ulaştırmak için harekete geçti.

Oysa Türkiyenin’de Son zamanlarda artan zamlar yüzünden zor durumda kaldığı, insanların Kuraklık Açlık ve sululuk konusunda edişlerini sokak röportajlarında dile getirmelerinden Ülkemizin de durumunun kötüye gittiğinin işaretidir.