15 Ağustos 2021 Pazar

AFGANİSTAN TALİBANA YENİK DÜŞTÜ

 

                              

Afganistan'da yaşananlar tüm dünyanın gündeminde. Afganistan Başkanlık Sarayı'na girerek Kabil'de de kontrolü ele alan Molla Abdülgani Birader liderliğindeki Taliban  Afgan halkına korku saldı Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk etti.  Panik halindeki Halk  ABD nin uçaklarına binmek uğruna düşerek, ölmeyi göze alarak canını kurtarma derdine düştü.

. Peki Taliban kimdir, amacı ne? İşte Taliban'ın tarihçesi...

Afganistan'da faaliyet gösteren silahlı örgüt Taliban, Peştunlar'dan oluşan Sünni İslamcı grup. Grup üyeleri kendilerini 'Afganistan İslam Emirliği' olarak tanımlıyor.

Taliban, 1994'te Afganistan'ın güneyindeki Kandahar kentinde ortaya çıktı.1979'da başlayan iç savaşta Sovyet işgaline karşı savaşan gruplardan biriydi.

80'lerde Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle Sovyet güçlerine karşı savaşanlara Mücahit deniyordu.

Mücahitlerin içinden çıkan bu grup, daha sonra "talebenin çoğul hali olan "Taliban" ismini aldı.

Taliban, iki yıl içinde ülkenin büyük bölümünde kontrolü ele geçirdi. Diğer mücahit gruplar ülkenin kuzeyine çekildi.1996'da İslam Emirliği ilan edildi. Afganistan'da katı bir şeriat rejimi kuruldu. Amerika Birleşik Devletleri'ni hedef alan 11 Eylül saldırıları Taliban rejiminin sonunu getirdi.

Amerikan yönetimi, El Kaide'ye güvenli liman olduğu için Afganistan'a savaş açtı, Taliban'ı devirdi. Taliban lideri Molla Muhammed Ömer kayıplara karıştı.

Molla Ömer'in 2013'te öldüğü, iki yıl sonra oğlu tarafından doğrulandı. Taliban'ın iktidarda olduğu beş yıl boyunca kadınlar kamusal hayattan dışlandı. Okumalarına ve çalışmalarına izin verilmiyordu. Yanlarında erkek olmadan dışarı çıkmaları da yasaktı. Taliban rejiminde Batı kültürüne de yasak getirildi. Kırbaç cezaları gibi uygulamalar vardı. Buda heykellerinin dinamitle havaya uçurulduğu görüntüler Taliban iktidarının simgelerinden biri oldu.

Önceleri nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt Kabil'in ele geçirilmesinin ardından çok katı kurallar uygulamaya başladı. Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu. Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu. Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı. Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi. Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı.

Afganistan Televizyonu'nun yayını durduruldu. Fotoğraf dâhil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı. Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi.

Emr-i bil Maruf görevlileri camilerde yoklama aldı. Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı. Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı. Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi. Medreselerde 3'üncü sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi. Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz?. Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı.

'İslam devletine karşı gelenler' hain ilan edilerek doğrudan idam edildi. Özellikle farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edildi. Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi. İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi. Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi.

Resmi kurumlarda Peştu dili mecbur edildi. Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı.

Kadınlara yaşam hakkı tanımayan Taliban yönetimi Yalnız Afganistan için değil Türkiye içinde bir tehlike arz ediyor. Oradan kaçan genç erkeklere sınır kapılarımızı resmi olarak kapalı desek te,  giren yüzlerce Afganlı olduğu bilgisi geliyor. Şimdi bundan sonra Türkiye’nin tutumu ne olacak merak konusu ..

4 Ağustos 2021 Çarşamba

ORMANLARIMIZ YANIYOR

 

Antalya büyükşehir başkanı muhittin Böcek Manavgat’taki orman yangınları başladığında onu gece gündüz demeden insanüstü bir mücadele verirken izledik.

 Bir haftadır Manavgat’ta yangınlar halen kontrol altına alınamamış.

Evler yanmış, ormanlarımız bitmiş, ormandaki canlılar kül olmuş.

Köylüler, siviller yangın terinde canla başla çalışırken TV karşısına geçen bir AKP bakanı “TOKİ yananların yerine öyle evler yapacak ki, herkes keşke benim de evim yanmış olsaydı diyecek.” Sözleriyle demeç veriyor

Akıllara durgunluk veren bir açıklama..!’’

Başka bir bakan çıkıp ‘’yardım teklifleri aldık ama biz kabul etmedik ‘’ diye büyük bir gaf yapıyor

Yetmemiş gibi sayın cumhurbaşkanı olay yerine gidiyor ve oradaki evsiz kalmış hayvanları telef olmuş halka çay dağıtıyor.

Yangın meydana gelen şehirler de halk panik korkmuş ve çaresiz,

Antalya, Muğla, İzmir, Osmaniye, Mersin, Adana, Çanakkale, Kayseri, Edirne, Kütahya, Aydın, Kilis, Kocaeli, Kastamonu, Sakarya, İstanbul, Hatay, Bursa, Diyarbakır, Karaman, Balıkesir, Manisa, Bingöl, Kırklareli, Bilecik, Şanlıurfa, Bitlis, Kahramanmaraş, Çorum, Isparta Cayır cayır yanıyor, Belediye başkanları çaresiz uçak istiyorlar yardım çağrısı yapıyorlar yetkililer yardım için geç kalıyorlar veya gerek yok deyip müdahale etmiyorlar.

8 adet özel uçağı olan bir başkanın ülkesinde yangın söndürme uçağı maalesef yok THY’nin uçakları var ama eski diye kullanmak istemedik. Diye bakan bey açıklama yapıyor.

Hata üstüne hata yapılıyor askerler ortada yok tamalar 1 hafta sonra sahaya çıkıyor köylü kadınlar sırtında itfaiye hortumu taşıyor devlet adamlarının biri gidip, biri geliyor ve her gelen cumhurbaşkanımızın talimatıyla geldim diye reklam yapıyor

 Bunlar bir yana. Birde Kızılay Iban yolluyor ‘’yardım edin bize’’ diye mesaj atıyor daha önceki yapılan yardımların başka yerlere yollandığını hatırlatmama gerek var mı? Bilmiyorum ama insanlar artık Kızılay’dan umudunu kesmiş kendi yardımlarını kendileri yapıyor.